18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle düzenlenen törende konuşan Vali Çakacak, “Çanakkale, bir ölüm kalım harbi; milletimizin kesin zaferi ile tarihin şerefli sayfalarına altın harflerle kazınmıştır.” dedi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Kılıçoğlu Anadolu Lisesi tarafından Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi 2016 Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı. 

Törene; Vali Özdemir Çakacak, Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Garnizon Komutan Vekili Hv. Tuğg. Gürhan Ergürhan, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Savaş Koparal, Tepebaşı Kaymakamı Erdinç Yılmaz, Odunpazarı Kaymakamı Turgay Hakan Bilgin, İl Jandarma Komutanı J. Alb. İlhan Şen, İl Emniyet Müdürü Engin Dinç, İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt,İlçe Müdür vekilimiz Ömer Karaca, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Çanakkale Savaşını anlatan videonun sunulmasının ardından programda konuşan Vali Çakacak, “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle düzenlenen bu törende sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor; sizleri en içten duygularımla, sevgiyle ve saygıyla selâmlıyorum.” dedi.

“Çanakkale, Türk tarihinin en kanlı zaferi, et ile demirin, ateş ile suyun kapışmasıdır.” diyen Vali Çakacak konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan Çanakkale Deniz Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hâtırası olması bakımından eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır.

İstiklâl Savaşı’nda elde edilen zaferin adeta bir ön sözü ve başlangıcı olan Çanakkale Deniz Zaferi, milletimizin tarih boyunca kazandığı en parlak zaferlerden ve en büyük kahramanlıklardan biridir. Bu zafer, tarihten silinmek istenen bir milletin vatanını ve mevcudiyetini canı pahasına nasıl savunacağını göstermesi bakımından insanlık tarihi için de ibret alınması gereken bir hadisedir.

Çanakkale, Türk tarihinin en kanlı zaferi, et ile demirin, ateş ile suyun kapışmasıdır. Bu ölüm kalım harbi, milletimizin kesin zaferi ile tarihin şerefli sayfalarına altın harflerle kazınmıştır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” sözlerinde ifadesini bulan bu zafer, aynı zamanda yurdun dört bir köşesinden ortak bir ülküyle kardeşçe birbirine inanmış isimsiz kahramanların, Mehmetçiğin, vatan ve millet sevgisinin ölümsüzlük anıtıdır.

Bundan 104 yıl önce olduğu gibi bugün de harici ve dâhili işbirlikçiler vatanımızın bütünlüğüne kastetmekte, vatanımız üzerinde hain plânlarını gerçekleştirmek istemektedirler. Dünün şer güçleri bugün yurt içinde PKK, DHKP-C, FETÖ olarak; yurt dışında PYD, YPG, DAEŞ olarak aynı hain ve bölücü emelleri gerçekleştirmek üzere yeniden yeniden hamle yapıyorlar.

Dün olduğu gibi bugün de Millî Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiirinde vurguladığı gibi Bedr’in Aslanları kadar şanlı olan Mehmetçiklerimiz tüm şer odaklarına karşı fedakârca ve kahramanca destan yazmaya devam etmektedirler. Bizlere düşen bu uğurda millî birlik ve beraberliğimizi her zamankinden daha fazla perçinlemektir. Ben inanıyorum ki Türk Milleti millî birlik ve beraberliğini devam ettirdiği sürece dünyanın bütün şer güçleri bir araya gelse dahi ülkemizden bir çakıl taşı koparamayacaklardır.

‘Biz aslında kimiz?’ sorusunun cevabını merak edenler Çanakkale’ye bakmalıdırlar.

Baktıklarında orada Filistinli Ahmet’le Musullu Selahaddin’i, Sudanlı Muhammed’le Tunuslu Ali’yi, Bosnalı Murat’la Kırımlı Kemal’i ve elbette Anadolu’nun, Trakya’nın her şehrinden kahramanları göreceklerdir.

Anadolu’dan Ortadoğu’ya, Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar kökeni, rengi ve meşrebi ne olursa olsun Mehmetçikler, aynı dava uğrunda Çanakkale’de bir araya gelmişler, aynı toprağa kanlarını akıtmışlardır.

Onlar, Çanakkale’nin, savaşın herhangi bir cephesinin değil, tarihin en büyük medeniyet mücadelelerinden birinin adı olduğunu biliyorlardı.

Bugün bizler de aynı şuur ve inançla, bize şehitlerimizden ve gazilerimizden miras kalan tüm emanetleri daha yükseklere taşımanın gayretini verirken, diğer yandan bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya ve yüceltmeye devam edeceğiz.

Türk Milleti, dün olduğu gibi bundan sonra da millî ve manevî değerlerine yönelecek her saldırıyı birlik ve beraberlik içerisinde bertaraf ederek bu uğurda şehadet mertebesine erişen ecdadımızın ebedî istirahatini huzur içerisinde sürdürmesini sağlamaya devam edecektir. 
Milletimiz; vatanına, bayrağına, millî ve manevî değerlerine olan bağlılığı ile diğer milletlerden ayrışmaktadır. Bu nedenle yüce bir millet olarak ezelden beri olduğu gibi ebede kadar da hür ve özgür yaşayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle düzenlenen bu anlamlı törende emeği geçenleri kutluyor, katılımlarınızdan ötürü hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.
Başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kutsal vatan toprakları uğruna gözünü kırpmadan kendini feda ederek ulaşılabilecek rütbelerin en yükseği olan şehitlik mertebesine erişen aziz şehitlerimizi bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlıyorum.”

İl Milli Eğitim Müdürümüz Cırıt ise, “Bizleri geleceğe taşıyan her zafer, silahların değil, toplu vuran yüreklerin, birbirine kenetli gönüllerin zaferidir. Göz bebeği gibi kolladığı yavrusunu “Haydi oğul, ya şehit ol ya gazi!” diyerek askere yollayan anaların, savaşın en kritik anında “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” diyerek zafere ulaştıran komutanların zaferidir. Unutmayalım ki bu medeniyet, imkânsızlıklar içinde özünü kaybetmeyen, madde için manadan geçmeyen, insanlıktan soyutlanmış olanlara insanlık dersi veren Yahya Çavuşların, Seyit Onbaşıların, Kınalı Hasanların, Ömer Halis Demirlerin, Fethi Sekinlerin ve nice kahraman vatan evladının eseridir.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Kılıçoğlu Anadolu Lisesi öğrencisi Kardelen Kaya milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı 24 kıtalık şiirini ezbere okudu. Çanakkale müzesinde yer alan bir asker mektubunu ise okulun öğrencileri türküler eşliğinde sundu. Daha sonra okulun öğretmenleri ve öğrencileri tarafından hazırlanan “Çanakkale Destanı” adlı oratoryo gösterisi gerçekleştirdi.
Programda Çanakkale Şehitliğinden getirilen “Şehit Toprağı” Vali Özdemir Çakacak’a İl Milli Eğitim Müdürümüz Hakan Cırıt tarafından takdim edildi. Bu esnada oldukça duygulanan Vali Çakacak, “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bize bu vatanı emanet eden aziz şehitlerimizi minnetle ve şükranla anıyoruz. Ve emanetiniz emin ellerdedir. Ruhunuz şad olsun.” dedi.

Daha sonra 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce tüm okullarda düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri Vali Çakacak tarafından verildi.